Hiçbir yazarın ondan daha çok okuru olmadı. Hiçbir devrimciye ondan daha fazla umut bağlanmadı. Hiçbir ideolojiye onunki kadar şerh düşülmedi. 20. yüzyıl dünyasında hiçbir insanın adı onun kadar anılıp onunki kadar etkili olmadı.
Karl Marx kapitalizmin çok ötesini gören bütün dünyayı geçmişi bugünü ve geleceğiyle ruhunda ve zihninde taşıyan bir yaratıcı bir devrimciydi.
Jacques Attali'nin Karl Marx biyografisi benzerlerinden oldukça farklı. Bir yanda Karl Marx öte yanda zekâsı engin bilgisi ve "Marksist olmayan" tavrıyla Attali... Ama sonuçta ortaya çıkan eser her türlü polemiğin ötesinde son derece sevgi dolu son derece insani ve kavrayışlı bir Karl Marx biyografisi.
Bu kitap genç Alman sürgünün bütün insanlık tarihinin dini metinlerden sonra en çok okunan eserini otuz yıldan kısa bir zamanda nasıl yazdığını anlamamızı sağlarken Karl Marx'ın düşünce ve eylem dünyasını gündelik yaşamını parayla çalışma hayatıyla kadınlarla kendine özgü ilişkisini de incelikli bir dille ortaya koyuyor. Bütün bir Marx ailesinin serüvenini yaşadıkları yoksulluğu ama kültürden seçkinlikten yana tavizsiz hayatlarını bohem ve entelektüel bir dünyayı da gözler önüne seriyor. Aynı zamanda büyük bir gazeteci istisnai bir yergi yazarı engin bir teorisyen olan Marx'ı kibirli ve diktatör bir eylem insanını da keşfetmemizi sağlıyor.
Kolay okunan Marx'ın düşünce-eylem yanıyla gündelik yaşamını çektiği onca sefaleti gayet iyi harmanlayan bir eser.