Cihan harpleri sonrasında aydınlanmanın çocuklarından kapitalizme hiç dokunulmazken neden sosyalizm kıyasıya eleştirilmiştir?
Bu soruya verilebilecek en doyurucu cevap; sosyalizmin kendisine bilimsellik atfetmesidir. Yaşanan felaketler bilim ve teknolojinin her zaman insan mutluluğuna hizmet etmediğini göstermiştir. Bilimde yaşanan kaos ve kuantum gibi yenilikler bilimin otorite konumunu yerle bir etmek için fırsat bekleyenler için inanılmaz bir şans oluşturmuştur.
İdeolojilerin ve tarihin sonu olarak adlandırılan postmodern çağda bilimsellik ve sosyalizm artık "özgür" insan için bir tehdit oluşturmayacaktır! Aklın ve bilimin öncülüğünden yoksun bırakılarak "özgürleştirilen" insanlara sürüden ayrılmamaları ve bir sorunla karşılaştıklarında manevi değerlere sarılmaları söylenmektedir. Oysa sürünün ferdi olmaya rıza gösteren herkes için sömürü kaçınılmazdır.
"Tarihin sonu" diye bir şey mümkünse bu ancak sömürünün son bulması ile mümkün olabilir. Zalim ve mazlum oldukça tarih son bulmayacaktır. Bir birey olduğu kadar toplumun bir ferdi ve dahası doğanın bir parçası olduğu insanlardan saklandıkça tarih her gün yeniden yazılacaktır. Bu kitap bunun somut bir kanıtıdır.