Birbiri ardı sıra dünya sahnesine çıkan halklar arasında tarihsel ihtişamlarına tanıklık eden üstün nitelikli eserlerle anıları en uzak geleceğe aktarılanlar vardır; örneğin Mısırlılar gibi; onların anayurdu aynı zamanda felsefenin de beşiği olarak kabul edilir. Yunanlar ve Romalılar gibi başka uluslar da sanat ve bilimdeki ilerlemeleriyle yasaları ve politik kurumlarıyla bizim hayranlığımızı kazanmışlardır. Tarihin bize büyük kahramanlık olarak sunduğu her şeyde onların adı geçer. Ayrıca yalnızca yıkıcı dehalarıyla ve kana susamış yağmacı ordularının ayakları altında ezilen bütün ülkelere uyguladıkları kıyımlarla bilinen uluslar da vardır: Atılla komutasındaki Hunlar ile ünlü fatihleri Cengiz Han ve Batu önderliğinde muzaffer olarak geçtikleri geniş topraklarda kanlı izler bırakan Moğollar ya da Tatarlar böyle uluslardı. Öte yandan bu kötü üne sahip olmadan savaşçı dehalarıyla ve onlara birçok Asya ve Afrika ülkesini yönetme onuru kazandıran bazı büyük komutanlarının yiğitlikleriyle ayrıcalıklı bir yer edinen uluslar da vardı; Kürtler böyleydi işte. Perslerin Herkülü olarak adlandırılan Rüstem'in destansı kahramanlıklarıyla ve ikinci Haçlı Ordusu'nun Avrupalı kahramanları Philippe Auguste'ler Aslan Yürekli Richard'lar Luzinyen'ler ve Hristiyanlık tarihinde parlak yerlerini almış birçok başka savaşçı arasında adları geçen Saladin ya da Selahaddin ve onun saygıdeğer kardeşi Melik Adil'in yüksek başarıları aracılığıyla Kürtler'in adı ünlenmişti.