"Gülcemal'in şiiri bana gerçek bir şairin yüreğinden süzülmüş gerçek bir şiir olduğunu söylüyor. Safrası tafrası olmayan özlü dirençli incelikli bir sese sahip. Mayasının sağlamlığı kadar biçim ustalığı da olan bu şiirin hangi kaynaklardan süzülüp geldiğini görebiliyorum. İnsan onuru insanın geleceği için saf tutmuş kavga vermiş izinden yürüyor.
" -Nihat Behram
BU AŞK BENİ ONARIR
uzun yollardan geldim
girdaplı sokaklardan
bu aşk beni onarır
yangınla buluşur kalbim
kurtulursam elinle kurtulurum
karışmanın sırrını öğretiyor
çıplak girmek var ya gözlerine
İstanbul boğulabilir
gözlerin kahve deniz
içmek Çengelköyde
şafak vakti bir fincan
soluğun ısıya dönüştüğü an
bu aşk beni onarır
yangınla buluşur kalbim
nevruz kırlarından geldim
coşku derelerinden
iyi bilirim bırakıp gitmeleri
bedeli ödenerek kazanıldı
bu beden
borcum yok
bir aşk kaldı hayatta
ödemeden gitmem
çoğaltmak senin adın
gözlerin
küçükten büyüyorum biliyor musun
saçlarından sonra
boynundan beri
sesin aylak ve şehnaz
en çok saçlarına uyuyor
kollarına
yürüyüşüne uyduruyorsun
bütün bunları
dokunuşuna
sezişlerine
dilinin ucuna
tutup bana uyduruyorsun
sonra bütün dünyaya
sen diye başlıyor martı uçuşları
yontular sen varsın diye
çiğdemler azıyorsa kırlarda
senin için
biz olmasak eksilir
rüzgar kıyıları
sevişen dalga
sen büyüdükçe
isyana dönüşüyor kalbim
gülüşün
tümden sabıkalı
eylem ayartıyor içimde
birden küçülüyor dünya
düşüyor
senin yüzünden
işkenceler zulüm
onca mahpus
senin yüzünden
değil mi ki
mor menekşe
gamzen
bu aşk beni onarır
yangınla buluşur kalbim