Elinde avucunda nesi varsa çevresindekilere dağıttığı için adı "İpsiz"e çıkmış; gençliğinden beri Rize-Batum-Trabzon arasında nakliyecilik yapan bir taka reisi... Kurtuluş Savaşı'nın başından sonuna kadar cepheden cepheye koşan bir yiğit... Millî Mücadele'de üstlendiği mühim rol ve hizmetlerle sadece müfrezesindeki Karadenizlilerin değil tüm Kuvâ-yi Milliyecilerin "Emicesi"... İkinci İnönü Savaşı için Yunan tugayına saldırma emri alınca "Kolordudan emir aldım yalnız da kalsam giderim..." diyen; savaş sonrası kendisine madalya verilmek istenince "Biz madalya almak için savaşmadık; topraklarımızı vatanımızı kurtarmak için savaştık" diyerek almayan bir kahraman...
İpsiz Recep Rusya'dan gelen Ermeni komitacıların Osmanlı topraklarında pek çok eylem yaptıkları bir dönemde Batum'dan takasına binen 17 Ermeni komitacıyı öldürmüş ve bunun üzerine yeniden Batum'a döndüğünde yakalanarak Sibirya'da 10 yıl hapis yatmıştır. 1917'de kaçıp vatanına geldiğinde bütün vatanın bir yangın yeri olduğunu görünce İstanbul'a gider işgal altındaki İstanbul'da Rum ve Ermeni çetelerine karşı faaliyetlere başlar. İşgal kuvvetleri tarafından arananlar listesine girince Anadolu'ya geçerek Karadeniz sahilinde Kefken Adası'nı üst edinir. Hem karadan hem de denizden Anadolu'ya insan ve silah kaçırma yolunu açık tutmaya çalışır. Savaş sonunda ise "vazifesini yapmış bir insanın" huzuruyla silahını duvara asarak köşesine çekilir.