bunlar yazmak kitapta...
tahta silahım vardı ah ne güzel oyuncak
bilmezdi kimsecikler ateşten ve baruttan
korktuğumu usulca/şeytandan korkar gibi
kömürlük cadılarından kuyu analarından
karanlıkta geçilen mezarlık kenarından
kırk haramiden ya da/
-birazda ondan sarıldım tahta oyuncağıma
büyüdüm işe yaradı silahım
namlusu toprak saksıda bir çocukluk anısı
sanki dünyayı sarıyor odamdaki sarmaşık
o yeşermez ağaçın minicik kabzasında
-bu yazmıyor kitapta!-