Sinem ilk şiir kitabında bir şiir dili yaratabilmiş özgünlüğünü dizelere taşımıştı. Yeni kitabı İstanbulca'da yeni buluşlarla kısa ve özlü anlatımıyla sözcükler kadar onlara yüklediği anlam zenginliğiyle bizi kendi şiir diline bağlıyor. Şiirlerinde "an"ın peşinden gidiyor. Hayatı; güler yüzle sorunları çözen bir çocuk ruhuyla süslüyor. Gözlemlerini adlandırmalarını bir duygu inceliğiyle birlikte "akıl kutusu"ndan çıkarır gibi sunuyor. Acele yaşadığımız çağımıza gündelik hayata ironiler katarak tanıklıklar kazandırıyor. Tatlılıklar Sinem.
BEDRİ SELİMHOCAOĞLU
Küçük bir çocuğun elimizden tutup tüketim çılgınlığının her şeyi hızla tükettiği bir sistemle yüzleştirmesi gibi bir şeydir Sinem'in şiirleri. Gücünü de burdan alır. Her sayfayı çevirişinizde çocuksu bir saflık ve sürprizle karşılar bizi. Tıpkı Neruda'nın Lorca için yazdığı bir şiirinde ifade ettiği gibi: "Bırak basit olsun sözlerimiz; sen ve ben gibi basit"
MESUT EREN
Hani hüznün nerede bittiği gülmecenin nerede başladığı bilinmeyen İstanbul'da hani o hep yok olmaya yüz tuttuğundan yakındığımız dilde İSTANBULCA. Tam da adını aldığı kentin tadında. Sinemciğim tüm okurların adına bizimle şiirlerini paylaştığın için teşekkür ederim.
ZERİN İÇLİ