Uzun seneler önce kendisinden iletişim dersleri aldığım Türk dilinin değerli hocası Sn. Emin Özdemir "deyimler bir kavramı bir düşünceyi bir olayı az sözle belirtmek ve daha etkili kılmak için başvurulan anlatım yollarından biridir" demektedir. Düşüncemizi daha kısa ancak daha etkili şekilde ifade etmek şüphesiz yabancı dil kullanımında da son derece önemlidir. Her geçen gün daha etkin bir uluslararası aktör olma çabası içinde olan ülkemizin de bundan sonraki dönemde artık daha iyi dil bilen yabancı dilde iletişim kurmanın ötesinde o dilin konuşulduğu coğrafyanın kültürü hakkında da bilgi sahibi olan ve hedef dili doğru akıcı bir şekilde konuşan kadrolara ihtiyacı olacaktır.
Dil ve edebiyat ekseninde "deyimler" konusunda özellikle amatör düzeyde konuyla ilgilenenleri zora sokan konulardan biri atasözleri ile deyimler arasındaki farktır. Bu iki kavram zaman zaman karıştırılsa da ayrımın anahtarını "yargısal bütünlük" teşkil etmektedir. Yusuf Çotuksöken bu konuda şunları kaydetmiştir: "Deyimler ile atasözlerini birbirinden ayırmak genellikle kolaydır. Deyimler anlamsal-kavramsal bütünlüğü olan söz öbekleridir. Atasözleri ise yargısal bütünlüğü olan anlatım birimidir". Bu çalışmanın tasnif boyutunda gözetilen başlıca ölçüt de Sn. Çotuksöken'in bahsettiği bu ölçüt olmuştur.
Mehmet Necati Kutlu