Tarih bir devletin yıkılışını bir antlaşmanın şartlarını ya da bir hükümdarın ölümünü anlatan hikâyeler toplamı değildir. Böyleymiş gibi sunulduğu için de hepimiz uzak durmuşuzdur. Oysa tarih Âdem ve Havva'dan bugüne insanlığın varoluş sürecini gelecek nesillere aktaran gerçeklerdir. Geçmişi öğrenmek için nice kapıları vardır ardına kadar açık. Yeter ki bu kapılardan geçmek aynanın arkasına bakmak isteyelim.
Ülkeyi müneccimlerle yönettiği bilinen Osmanlı Sultanı III. Mustafa Avrupa'da başarılarıyla yıldızı hayli parlamış olan Prusya Kralı II. Friedrich'e bir elçi gönderir. Başarılarını hangi müneccimlerle çalışmasına bağladığını sorar. II. Friedrich "Tarih ve tecrübelerden istifade etmek askerini daimi surette harbe hazır bulundurmak üzere talim ettirmek ve muharebe için hazinede para bulundurmak gibi üç müneccimi olduğunu" söyler.
Bu kitapta Türk tarihinin okyanusunda yolculuğa çıkacak bugüne ilişkin ders alınacak onlarca örnekle karşılaşacaksınız. Okudukça "Tarih tekerrürden ibarettir" diyeceksiniz. Ancak unutmayın tarih sadece ders almayanlar için tekerrürden ibarettir.
Geçmişi olmayanın geleceği olmazmış. Geçmişimize sahip çıkalım ve tarihin önümüzü aydınlatan ışığından faydalanalım...