MS 312 yılında Büyük Konstantin'in gökyüzünde parıldayan ışık huzmeleri gördüğü rivayet edilir.
Bu İmparatorun Hıristiyanlığın batıdaki yayılışında belirleyici bir rolü olduğu da düşünülmektedir. Yine onun günümüz Modern Avrupa'sının şekillenmesinde belirleyici olmuş iki önemli kararın sahibi olduğu da bilinmektedir. Bunlardan ilki Hıristiyanlık karşısındaki hoşgörülü hatta sahiplenmeci tavrıdır. İkincisi ise İmparatorluğun merkezini Megara'dan gelen Yunan koloni yerleşimcileri tarafından Mö 667 yılında kurulmuş olan Byzantium isimli eski bir Yunan şehrine taşımış olmasıdır. Byzantium bu ismi ünlü bir Grek lider olan Byzas'ın adından almıştı.
Başkent olmasıyla MS 330 yılında 'yeni Roma' ismini alarak bir anlamda yeniden kurulmuş olan Byzantium çok geçmeden Konstantinopolis yani 'Konstantin'in Şehri' ismini almıştır.
Bizans İmparatorluğu süreç içinde Roma İmparatorluğu'nun doğusunda kalan bölge boyunca genişlemiş yine Roma İmparatorluğu'nun 476 yılında Cermen akınlarıyla yıkılmasının ardından da uzunca bir dönem ayakta kalmayı başarmıştır.
Son dönemlere kadar tarih bilimcilerin ve bilim insanlarının çoğunluğu Bizans İmparatorluğu'nun medeniyete olan katkılarını ve kaydettiği başarıları Batı Roma ve Yunan Uygarlığı'na kıyasla önemsiz saymışlardır. Ancak son dönemlerde bu hâkim görüş revize edilmiştir. Bilim dünyasında; Bizans kültürünün özgül doğasına ve onun antik batıyı ortaçağ kültürüne bağlayan aracı konumuna odaklanan yeni bir eğilim ortaya çıkmaya başlamıştır.