Ülkemizde müfettişlik ve teftiş geleneğine sahip bir çok kamu ve özel sektör kuruluşları bulunmakla birlikte bankacılığı bu geleneğin en yoğun yaşandığı sektörlerden birisi olarak belirtmek yanlış olmayacaktır. Gerçekten de Türk bankacılığı çok köklü bir müfettişlik ve teftiş geleneğine sahiptir bu gelenek bankacılığımızın ilk dönemlerine kadar gitmektedir ve yüz yılı çoktan aşmış bir niteliğe sahiptir. Banka müfettişliği ilk dönemlerden 1990'lı yıllara kadar son derece kendine özgü bir gelişim göstermiş ve bünyesinde barındırdığı bir çok kural teamül uygulama ile diğer görevlerden çok farklılaşmıştır. Müfettişliğin geleneksel gelişimindeki temel unsurlarına bakıldığında mesleki disiplin davranış kuralları ve yasaklar hiyerarşi üstat-muavin ilişkileri iş başında eğitim esası içe kapalılık ve muhafazakar yapı gibi hususları öncelikli olarak belirtmek mümkündür. Müfettişlik belirtilen bu hususların da etkisi ve çok yönlü yetişme imkanı sağlaması nedeniyle uzun yıllar boyunca bankacılığımızın orta ve üst düzey yönetici ihtiyacını karşılayan bir görev olmuştur. Fakat 1990'lı yıllara gelindiğinde değişen şartlar ve başka bir çok nedenden dolayı teftişin geleneksel veya klasik yapısında çeşitli değişimlerin yaşanmaya başlandığı 2000'li yıllara gelindiğinde ise yapılan çeşitli yasal ve idari düzenlemelerle bu değişimin son derece hız kazandığı görülmektedir. Bahse konu sürecin temel olarak geleneksel teftişten çağdaş iç denetime doğru olduğunu ifade etmek mümkündür. İşte bu çalışmada da temelde banka müfettişliğinde geleneksel teftişten iç denetime doğru gelişen bu süreci tüm boyutlarıyla ortaya koyabilmek ve analiz edebilmek amaçlanmaktadır. Bunun için de ilgili bazı kavramların anlamlarından başlayarak geleneksel teftişin kendine özgü yapısının öncelikle ortaya konulmasına çalışılacak daha sonra da son yıllarda gözlenen değişimler irdelenecektir.