İslâm tarihinin en büyük şahsiyetlerinden biri olan Hazret-i Aliye ait emirname hitabe hutbe mektup şiir ve vecizeleri içine alan birtakım eserlerin bulunduğunu kaç okur yazarımız hatta edebiyat sever aydınımız bilir? Hazret-i Alinin şiirlerini derleyen bir divan vardır meselâ ve bu eser Devletşah Lâmîî Çelebi Latîfî Âşık Çelebi Şemseddin Sâmî gibi nice yazarımız şairimiz tarafından övgüyle saygıyla söz konusu edilmiştir.
18. asır Osmanlı âlim mutasavvıf ve şairlerinden Abdullah Salâhad- dîn-i Uşşâkî Hazret-i Ali Divanını Türkçeye nazımla tercüme etmiş; aynı yüzyılın onun gibi verimli ilim edebiyat ve tasavvuf adamlarından Müstakimzâde Sâdeddin Süleyman Efendi ise bu divanı şerh etmiştir. Hüviyeti kesin olarak tesbit edilemeyen Ahmed Râşid bu şerhten seçtiği yüz küsur beyti dilimize çevirmiş ve onlardan bazılarını da açıklamış; hazırladığı metnin sonuna Nehcül-belâgadan seçtiği otuz kadar vecizenin tercümesini de ilâve etmiştir. 1327 (M. 1909-10) yılında yani aşağı yukarı yüz sene önce Düstûr-ı Ahlâkî (Ahlâk Düsturu) ismiyle yayımlanan bu kitapçığı Prof. Dr. Âdem Ceyhan günümüz okuyucusunun faydalanabileceği şekilde neşre hazırladı.
Bir hadiste ilim şehrinin kapısı olarak yüceltilen Hazret-i Alinin tarihî şahsiyetine uygun güzel hikmetli şiir ve sözlerinden seçilmiş bir güldeste bir solmaz gül demetidir bu kitapçık...