Rodos'ta başlayan ve Anadolu'da devam eden Sıdıka'nın gerçek hayat hikâyesinden yazılan bu romanı okurken bir sığınmacı (mülteci) bir göçmen (muhacir) olmanın zorluklarını sıkıntılarını yüreğinizde hissedeceksiniz.
Onun doğup büyüdüğü çocukluğunu gençliğini acılarını sevinçlerini sevgilerini mutluluklarını aşkını umutlarını arzularını heyecanlarını yaşadığı ve bir zamanlar vatan olarak kabul ettiği o coğrafyadan o sosyal çevreden kopamadığına ata yadigârı o toprakların özlemini hayat boyu taşıdığına şahit olacaksınız.
Savaş adı verilen felaketin; ateş ölüm kan kaygı korku yokluk açlık çaresizlik çemberi içine aldığı insanların feryatlarını duyacak barışa ve şansa olan ihtiyacımızı mutlaka kabul edeceksiniz.