Hiç kimse kendi kaderini belirleyemedi. Şimdi tüm ipler bir zamanların zavallısı mağduru yetimi acı çekeni aklınıza gelebilecek tüm olumsuzlukları heybesinde biriktiren iki insanın elindeydi.
Demek ki intikam insanları saplantı ve korku dolu bir oyunun içine itiyordu. Oyunun kurallarını kendileri belirleseler de... Oyun ateşin içinde oynanıyor yakarken yanıyor öldürürken ölüyorlardı.
Tüm savaşlar hayatta kalmak için değil miydi? Tarihe iz bırakmış vicdanlara kazınmış Vietnam benzeri savaşların yüzlerde bıraktığı acı mimiği dudak kıvrımında ki kan sızıntısı topraklardaki kan izi nereden geliyor! Bir çöp gibi gömülen bedenlerin kılcal damarlarında biriken intikam olmasın...
Acı veren somut dünyanın insanları bir girdaba dâhil olduğunun farkındadır aslında. Mücadele kime ve neye? Dış gerçekler ve yazgılar arasındaki hileli dolambaç. Çıkış noktası ölüm! Yaşanası olaylardan bir düzmece... İçine çekilen duygular sindirilen kişilikler.
Çoğu kez okunmadan geçilen önsözlere çekilen dikkat!
Sayfalarını çevirirken kalbinizin atışına engel olamayacağınız intikam duygusunu iliklerinizde hissedeceğiniz sayfalar tükendikçe; kötülükten kargaşadan savaştan kurtuluşun sükûnetini birlik beraberlik uyum ve huzur içinde yaşamanın kıymetini anlayacaksınız.
Bu romanın öfkeden sayfaları kabarsa da gardiyanlar artık bizden biri olsun ve kanımız damarlarımızda kalsın diye yazıldı.