Bizim bu çalışmamız ise felsefe tarihi açısından eğitimi değerlendirmek amacını güderken bir yandan da derinliksiz antolojik bir çalışma düzeyinde kalmaması için seçici davranmak zorunluluğunu gözeterek hazırlanmıştır. Konuyla ilgilenenlerin bildikleri üzere; Platon ve Russel'in seçilmesi nedensiz değildir. Böylelikle kronolojik gelişimin ortasında ama Russel'a daha yakın bir dönemde yaşamış belki de çağdaş eğitimcilerin düşünsel anlamda büyükbabası sayılmak gereken Rousseau'nun seçimi de aynı gerekçeye dayanmaktadır...