1928'de Cambridge'te yaptığı bir konuşmada gerçeği 'devinimi düzensiz güven duyulmayan bir an tozlu bir yolda bir an sokaktaki bir gazete parçasında veya güneşli bir günün fulya çiçeğinde bulunan bir şey' olarak tanımladı. Romancının 'bu gerçeğin önünde yaşama şansı diğer insanlardan daha çoktur... Bunu toparlamak ve bizlere ulaştırmak onun uğraşıdır' der. Ününü romanlarına borçlu olsa da çeşitli gazetelerde bir eleştirmen olarak çalışırken yazın eleştirmenleri ve denemeçileri arasında da seçkin bir yer edinmişti. İngiliz yazının en önde gelenlerindendir.