Marx'ın 1844 yılında Paris'te kaleme aldığı Elyazmaları kadar didiklenmiş öylesine çeşitli yorumlara konu olmuş öylesine tartışmalara yolaçmış bir metin ender bulunur. Bu metinde ya Marx'ın düşüncesinin özü görülmek istenmiş ya da olgunluk yapıtları ile çeliştiği için önemi yadsınmıştır. Polemikler daha kesin metin düzenlenmeden önce başlamıştır. Daha Landshut ve Mayer tarafından yayınlanır yayınlanmaz henüz okuma yanlışlıkları ile dolu ve kısmi bir metin sözkonusu olduğu halde Elyazmaları çeşitli yorumlara yolaçmıştır. O günden bugüne başka yayınlar da yapıldı. Bununla birlikte Moskova'daki Marksizm-Leninizm Enstitüsü daha bu yıl bile [1962] okuma yanlışlıklarını düzeltiyordu ve eğer kesin metin düzenlendiyse bu iş daha yeni oldu.
Gene de kamuoyu tarafından pek tanınmayan bu yapıt yöresinde tüm bir yayın etkinliği gelişmekten geri kalmadı. Ve bu metin yorumları Marx'ın metni üzerine gerçekten eğilmekten çok siyasal ya da ideolojik konumları savunma kaygısını taşıyordu. Bunlar arasında üç eğilim ayırdedilebilir. Tüm bir yorumlamalar dizisi kabaca sosyal-demokrat başlığı altında toplanabilir. Burada Landshut ve Mayer tarafından kendi önsözlerinde savunulmuş bulunan tezleri benimseyerek Elyazmaları'nda tepeden tırnağa aktörel (éthique) bir düşüncenin dışavurumunu gören yorumlayıcılar sözkonusudur. Bu yorumlara göre Marx bu metinde insanın kapitalist rejimdeki durumu karşısında duyduğu tiksintiyi felsefi bir biçim altında dile getirmiştir. Düşüncesinin gerçek temeli daha sonraki yapıtların bu sağtörel (moral) ülküyü iktisat ya da siyaset dilinde aslına azçok uygun bir biçimde dile getirmekten başka bir şey yapmadıkları bu başkaldırmanın ta kendisidir. Bu eğilimin erekleri açık. Bu eğilim genç Marx'ın düşüncesini sorgulamaktan çok onun devrimci sivriliğini köreltmeyi ve öğretinin özüne bağlı kalarak toplumu değiştirme işinde ondan yararlanan marksist-leninistlerin saygınlığını azaltmayı gözetiyor.
E.Botigelli Sunuş'tan