Türkiye iki yüzyılı aşkın bir zamandan beri Batı gibi olmak için onu taklit ediyor. Küçük bir azınlığın "refahı" pahasına giderek insanlığın varoluş koşullarını ortadan kaldıran burjuva uygarlığının "ayrıcalıklı" ülkelerine benzemek istiyor. Öyle bir burjuva uygarlığı ki: "Sahiplerinin çıkarına olarak sermayenin genişletilmiş yeniden üretimini sağlıyor da bir bütün olarak toplumun basit yeniden üretimini sağlıyamıyor."
Her dönemde iktidarı ele geçirenler "kurtuluş reçetesinin" ceplerinde olduğunu ve beş-on yılda sorunların çözüme kavuşacağını söylüyorlar. Ne var ki beş-on yılların sonu bir türlü gelmişor. Hedef ufukta bir çizgi gibi hep uzaklara kayıyor....
(Giriş'ten)