Bu kitapta yer alan yazılar neo-liberalizmden Avrupa-Merkezciliğe resmi ideolojiden bilim ve bilim etiğine reel sosyalizm deneyimlerinin başarısızlığından insan haklarına Misak-ı Milli'ye vb. farlı temaları işlemekte birlikte bir bütünlük oluşturduklarını düşünüyorum. Bütünü anlamadın parçalarıanlamak mümkün değildir. Bu nedenle toplumsal sürecin tüm veçhelerini anlamaya yönelik bir çaba gerekiyor. Büyük sermayenin 'küresel püskürtme stratejisi' karşısında 'büyük insanlık' elbette sessiz ve tepkisiz kalmayacak ama dünya ölçeğinde bir irade bir devrimci önderlik yokluğunda her zaman tarihsel fırsatların kaçırılması riski söz konusudur. Bu dünya'da hiçbir şey tasadüfen ortaya çıkmıyor ne olup bitiyorsa insanların 'bilinçli eylemi' sonucunda ortaya çıkıyor öyleyse bilinçli ve örgütlü mücadeleyle bir karşı-hegemonya oluşturmak sermayenin küresel saldırısını püskürtmek temel çelişkileriyle birlikte ücretli kölelik düzenini aşmak ve gerçek özgürlüğe giden yolu aralamak mümkündür. Bunun için gerekli iradeyi ortaya koymak ya da Nietzsche'nin dediği gibi önce 'gerçeği isteme cesaretine sahip olmak' gerekiyor...