1699 Karlofça Antlaşması ile büyük toprak kaybına uğrayan Osmanlı İdaresi eski gücünün kalmadığını değişmesi ve gelişmesi gerektiğini kesin çizgilerle anlamıştır. Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti büyük bir gayret içerisine girerek çağı yakalama ve dönemindeki güçlü devletler seviyesine yükselmeyi ve hatta onları geçme arzusu ile yenilikler ve düzenlemeler yapmayı hedeflemiştir. Devlete içine düştüğü bu zor durumdan kurtulmak öncelikle aksaklıkları gidermek ve tekrar Osmanlı'nın güçlü olduğu Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki gibi güçlü olma düşüncesi hakim olmuştur. Bunu arkadan yenileşme çağdaşlaşma modernleşme ve sonunda da Batılılaşma izlemiştir.
Osmanlı Devleti düzenli ve geleneksel bir ortamda yaşarken birden bire devletin yapısını kökünden sarsan siyasi ve toplumsal olaylar ile karşılaşır. Bu olaylar karşısında başlangıçta yavaş fakat kararlı olarak büyük bir değişim süreci içine girer. Bu büyük sarsıntı Osmanlı Devleti'ni her sınıftan insanıyla birlikte (sultan bürokratlar ilmiye sınıfı vs) yeni bir arayış ve çözüm bulma çabası içerisine itmiştir....