Çalışmamızın asıl amacı söz konusu mücadele ortamında yaşanan savaşları isyanları klasik tarih perspektifiyle ele almak değildir. Araştırmamızın ana konusunu "meşru" liderin (imamın) kimliği üzerinde karşılıklı yapılan argüman atışmaları ve spekülatif izah tarzları oluşturmaktadır. Sanki savaş alanlarının dışında bambaşka bir savaş yaşanmıştır. Mektup satırlarında minberlerde verilen hutbelere veya sarayda yapılan münazaralarda karşılıklı öne sürülen hususlar aynen bir silah gibi kullanılmıştır.