Semra Topal öykücülüğümüzün en önemli dip sularından birisi. Daha önce yayınlanan yapıtlarından öykünün temel sorunlarını derinden kavrayan ve onları dönüştüren yeni bir yaklaşım koydu ortaya. Edebiyatı metin düzeyinde yeniden üretirken temel dayanağının insan olduğunu unutmadı sürekli olarak da anımsattı. Metnini dünya edebiyatının modern postmodern eksenini oluşturan güç ve sorunlu yazarlarına bir cevap olarak kurarken sert ve çelik çekirdekli dünyasını gülmecenin surları içine yerleştirdi. Her şeyi acımasızca gözlemleyip hiç bir şeyi tahrip etmekten kaçınmadı. Kara mizah metninde yoğunlaşırken Semra Topal'ın öykü dünyası küçük mekanların sıkışık ruh hallerinin karabasanların bunalımı yansıttı. Dilin gerçeği nasıl tüketebileceğini gösterdi ve bunu öykülerinin bir başka ağırlık noktası yaptı.