Genel anlamda kitle iletişim araçlarının işlevleri ve etkinliği denildiğinde kuşkusuz ilk akla gelen "Haberler"dir. Bu işlevin gerçekleştirilmesinde ele alınması gereken başlıca olgu haber metninin içeriğinde ya da sunumunda meydana gelen bozulmanın ya da haberi tanımından uzaklaştırılacak bir değişimin ardındaki baskın gücün incelenmesidir. Haberlerin içeriğinde ya da sunumunda meydana gelen bozulmalar arasında öne çıkan en önemli olgu "magazinelleşme"dir. Bu olgu özellikle son yıllarda daha yoğun sorgulanmaya başladı. Bu süreç gerçekte liberal ekonomik politikalar aracılığıyla güclenen sermaye gruplarının toplumsal ve siyasal düzlemde varlıklarını süreğen kılmak amacıyla kitle iletişim araçlarının özellikle de televizyon kanallarının sahipliğine soyunmalarının ardından çok daha somut olarak yaşanmaya başladı.