eni Alman edebiyatının en ilginç figürlerinden biri olan Müller Hain Koyunlar'da 1987'nin Batı Berlin'ini anlatıyor bize: Doğu Almanya'dan kaçan çiçek satıcısı dizgici Soya gizemli bir geçmişi karanlık bir geleceği olan uzun boylu özgür sessiz ve kararlı Harry... Uyuşturucu müzik seksenli yıllar AIDS Duvar... Bütün has edebiyat eserleri gibi özetlenemeyen konusu anlatılamayan bir roman. Dildeki ustalığı canlılığıyla çarpıcı bir metin.
Romanın anlatıcısı ve anti-kahramanı Soya yazarın hayatından izler taşır. Doğu Almanya'dan kaçmış olması komünist partisinde yönetici annesi... Harry'ye gelince onu bizler okuyucu olarak anlatıcı ile birlikte keşfederiz: Uzun süre hapiste yatmıştır eski bir junkie'dir... Geleceği olmayan melankolik bir aşk. Romanda Berlin'in yeri büyüktür; doğusuyla batısıyla duvarıyla duvarının yıkılışıyla. Sonunda Soya'nın yeni bir hayata başlamak için gideceği yer olan İsviçre de Berlin'in tam zıddı olduğu için seçilmiş değil midir?
"Hepi topu dört cinsten oluşuyoruz yalnızca: iyi iyiler kötü kötüler kötü iyiler ve iyi kötüler. İyi iyiler ve kötü kötüler
oldukları gibi kalıyorlar sayıları az ama sıkıcılar. Kötü iyiler de aynı şekilde bir süre minik evleri ve
bahçeleri olan terbiyeli ebeveynlerin uslu çocukları olarak kalıyorlar ama giderek büyüyorlar ve minik evleri ve
bahçeleri olsun istiyorlar ve hak ettiklerine inandıkları her şeyi alabilmek için de her şeyi yapıyorlar.
Sayılması gereken bir tek iyi kötüler var onlar daha doğdukları gün kırmızı kartı görüyorlar ve tıpkı kötü kötüler
gibi yalandan dolandan kötekten ve soymaktan başka bir şey öğrenmiyorlar ta ki birkaç yıl kodes cezası alıp
yerlere ve bazen de bir dinin ya da bir ideolojinin eteklerine yapışana kadar. Ondan sonra cezadan ve
müzmin suçlular yani kötü kötüler olmaktan korktukları için artık yalnızca kendilerine şiddet
uyguluyorlar birbirlerine bile değil; hayatlarının sonuna kadar tekrar tekrar parmaklıklar ardında."