Kanser kelimesini telaffuz etmenin bile korku yarattığı bir ortamda Meral Tamer kanserle arkadaş oluyor...
Kansere gülümsemek... Kanser kelimesini telaffuz etmenin bile korku yarattığı bir ortamda Meral Tamer kanserle arkadaş oluyor. Kimi zaman muzip ve neşeli kimi zaman analitik bir bakışla kendi hastalığının hikâyesini okurlarıyla paylaşıyor. Üstelik sadece bir hastalık öyküsü anlatmakla da kalmıyor; "Hayatımın dördüncü kırılma noktası" dediği kanseri sıradışı hayat hikâyesinin diğer üç kırılma noktasına bakmak için bir ayna olarak kullanıyor.
"Bir kitap düşünün ki hem roman tadında olsun hem okuruna ışık tutsun.
Bir kitap düşünün ki bir solukta okunsun. Üstelik öyle bir kitap ki hem konusu kanser olsun hem de yüzlerde tebessüm yüreklerde ferahlık ile okunsun... Kamuoyunun yakından tanıdığı ve sevdiği gazeteci-yazar Meral Tamer son derece zor bir konuda benzersiz bir kitap kaleme almış. Cesaretle bilgelikle ve daha ilk satırdan okurun kalbini kazanan duru saf bir samimiyetle. Erkek ya da kadın hangi yaştan olursak olalım bu kitaptan alacak çok şeyimiz var. İnanıyorum ki Meral Tamer'in bu eseri Türkiye'de kanserin konuşul(ma)ma biçimini kökünden değiştirecek; elden ele dolaştırılacak çok okunacak çok konuşulacak... Yüreğine kalemine sağlık!"
Elif Şafak
"İnsanların şifreleri olduğunu ben Meral'i tanıdıktan sonra çok daha iyi anladım. Meral'in dünyasına girebilmek için önce gerekli olan karmaşık şifreyi keşfetmek zorundasınız. Meral'i kitap yazmaya ikna edecek şifreyi ben yıllardır bir türlü keşfedememiştim. Sonunda Meral'in kanserle tanışması kırdı bu kısır döngüyü... Meral'i hastalık sürecinde yaşadıklarını bir yazı dizisine dönüştürmeye ikna etmeseydim belki bu kitap gene ortaya çıkmayacaktı; çünkü sonuçta şifreyi çözen şey Meral'in okurlarının yazı dizisine gösterdiği yoğun ilgi oldu. Benim başaramadığımı okurları başardı."
Osman Ulagay