Toplumsal baskıların geçim alanında yalnızlığa ittiği sıkıntılara soktuğu bir kimsenin düşünceleri yakınmaları değildir sorunlara alçakgönüllüce bakan görüşlerini kişisel ölçüler içinde vermeyi amaçlayan bir kimsenin özdeyişleridir dahası yargılarıdır. Düşünen insan içinde yaşadığı toplumdan sorumludur topluma karşı birtakım görevler üstlenmiştir. İşte bu özdeyişlerde kendini toplumla yüzyüze getiren anlayışın örnekleri sergilenmiştir. İnsanın okumuşu okumamışı düşüncelerinden anlaşılır kimi kamu kurumlarından aldığı yasal belgelerle değil. Nice 'yüksek belgeler' biliriz onları taşıyanları konuştukça yerin dibine sokar nice koltuklar biliriz üzerinde oturanları konuşmalarıyla alçaltır. Oysa kişiyi oturduğu koltuk değil sergilediği görüşleri savunduğu düşünceleri yükseltir. Düşüncenin en kötüsü alanlara dökülerek çıkar aracı yapılan en yücesi de çağını aşarak geleceği ışıklandırandır.