"...büyü ne kadar gerçekse gerçek de o kadar büyü... herşey insanın kendi elinde hayallerinde tasarladığı kendi yaşam biçiminde ve bunun evrenle olan uyumunda..."
Karşılaşmaları bir şans mıydı acaba?
Yoksa rastlantı mı?
Ya iç dünyalarındaki eksiklikleri birbirlerinde tamamlayabilirler miydi?
Yaşam onları nasıl bir akışın içine çekivermişti?
Ömer'in aklından geçen onca soyut fikir sonunda bir karara dönüşmüş müydü?
Birbirlerini bütünleyebilirler miydi?
Belki.
"Yeterki ikimiz biz olmaktan vaz geçmeyelim.." demiş miydi?
Hayatın ne kadarı rastlantıydı?
Peki ya aşkın?