Bu kitap Ahmet bin Hanbel'in dediği gibi ilmin beden rahatıyla elde edilemeyeceğinin kanıtlarıyla doludur.
Eserleriyle yüzyıllar sonrasına ışık tutan alimler ilim uğrunda ne yorucu yolculuklar yaptılar
Nasıl açlık ve susuzluklar çektiler
Özel eşyalarını kitaplarını sattılar
Eziyetlere ve işkencelere maruz kaldılar
Çoluk çocuklarından oldular.
Karşılığında da ne bir telif ne de akademik bir unvan aldılar.
Ama oların isimleri ve eserleri hala yaşıyor.
Bizim yazdıklarımız ise on senede unutulmaya mahkûm oluyor.
Bu kitapta anlatılan olaylar bu farkın sırrını ortaya koyacaktır.