Bu çalışmamız klasik tarzda yazılmış bir İlkça felsefesi tarihi değildir. İlkçağ felsefesine ilişkin kitaplarda bulunan bilgiler bulunmakla birlikte sistematik açıdan bu çalışmamızda bir İlkçağ insanının yaşadığı doğanın tasviriyle işe başladık. Buna zemin oluşturmak kavram kargaşasınameydan vermemek için de ilkin ele aldığımız konular üzerindeki bakış açılarımızı ortaya koydu. İlkçağ filozofları ele aldıkları konular ortaya koydukları felsefi sistemler ve ekolleriyle Ortaçağ islam filozofları için önemli bir kaynak olmuşlardır. Onların ele aldıkları konular ve düşünce sistemleri kindi farabi İbn-i Sina İbn-i Rüşd İbn-i Tufeyl Sühreverdi gibi filozoflarca geliştirilmiş Endülüs medreseleri tarafından Ortaçağ Avrupa dünyasına aktarılmıştır. Bu suretle rönesans ve reformların oluşumu ile Avrupanın açılan düşünce ufukları sayesinde yeni çağlarda keşiflerin ve Avrupanın dünyaya açılımının kaynağı olmuş diğer bir deyişle insanlık tarihine küçümsenmeyecek katkılarda bulunmuştur.
Çalışmamız bu alanlara ilgi duyanlara bir ışık olabilecek ve düşünce ufuklarına yeni katkılar sağlayabilecekse amacına ulaşmış olacaktır.