Koray kitabın önsözüne "insanların potansiyellerini özgürce geliştirebilecekleri bir toplum düzeninin önündeki en büyük engel zorunlu çalışmadır" diye başlıyor. Kapitalist işletmeler zorunlu çalışmanın en önemli aktörleridirler. Öyle aktörler ki nesneler dolayında tüm yaşantımıza sızıyorlar tüm yaşantımıza sızmaları için çalışmak zorunda kalıyoruz. Neden ve sonucun birbirine karışma aşamasını bile geçtiğimiz bir dönemden geçiyoruz. Nedenler ve sonuçlar sorulmuyor genellikle nesnelerle dolu dünyada sorgusuz-sualsiz yaşamaya devam ediyoruz. Bu zorlu süreç eleştirel insanları huzursuz olanları özgürleşmek isteyenleri çalışmaya ama daha çok çalışmaya çağırıyor. Kapitalizme karşı durma anlamında çalışma kapitalizme karşı durmaya ışık tutacak politikleşmenin teorik dili anlamında çalışma. Kapitalizme karşı politikleşmenin teorik dili nesnelere baktığımızda hastalıklı varoluşu ile kapitalizmin yapısal işleyişini bizlere gösterebilmeli. Kapitalizme karşı politikleşmenin teorik dili kapitalizmin işleyişinin somut aktörleri olan kapitalist işletmeleri bizlere gösterebilmeli. Kapitalizme karşı politikleşmenin teorik dili bu işleyişin yaşanan topraklara ait özelliklerini bizlere gösterebilmeli. İnsanları doğayı tahrip eden bu düzeneklere karşı bu iki çabanın paralel yürümesi gerekiyor. Koray Yılmaz'ın elinizdeki çalışması kapitalizme karşı politikleşmenin teorik dilini inşa etmeye yönelik önemli bir adım.
Fuat Ercan