Karabekir'e göre Atatürk Kurtuluş Savaşını istememiş; aynı anda hem Amerikan mandasını hem de komünizmi düşünmüştür. Karabekir Paşa Atatürk'ün Balıkesir Hutbesini dinlerken " Paşa halife mi olmak istiyor" diye Kuran'ı Türkçeleştirmeye girişince "din elden gidiyor" diye; Cumhuriyet ilan edilince de Atatürk'ün " Cumhuriyet görünümlü diktatörlüğünden" endişelenmiştir.
Kızının anlatımıyla " devrimleri onaylayan sadece halkı ikna etmeden tepeden inme yapılmasına karşı çıkan " karabekir eine işçi olarak gelen çarşaflı kadını ikna edip eğitmeden " bir daha çarşafla gelirsen yırttırırım" diyerek eşinin mantosunu "tepeden inme" giydirmekte ise hiç duraksamamıştır. Muhafazakar görünen Karabekir aslında Kemanla klasik batı müziği parçaları çalar kızları piyano da ona eşlik eder. Eşi ve kızlarının başı açıktır. Namaz kılmaz oruç tutmaz ama dine inanır. Atatürk'le çatışması derin ideoloji ayrılıklardan çok kişisel kırgınlıklara bağlanabilir.
İdeolojik ayrılıklardan çok kişisel kırgınlıkların sadece kabuğudur sanki. Mumcu'nun yorumu şöyle; " Uygarlığın kaçınılmaz depremleri olan ihtilal evlatlarını yer. devrim o koşullarda zora dayanarak yapılmıştır; başka çözüm yoktu. Mustafa Kemal Köktenci 'devrimci' Karabekir2se devrimleri demokrosiyle benimsetmek isteyen 'evrimci'dir. Atatürk'ün yolu o günler için gerçekçi haklı ve sağlıklıydı.