'Uğur Mumcu daha ilk yazılarında ince mizahı ve yazma tutkusuyla kendisini kabul ettirdi. Bir başına bir adam. Bence başarıya mahkumdu. Kuşağının aydının demokrasinin sesi oldu çünkü. 'Türkçe'nin kara cümlesini' yakalamıştı. Büyük kamu hukuku birikimini güncel olayın siyasetin kavganın içinde kullanmayı bildi. Her zaman açık yürekli oldu; cesur davrandı risklerden korkmadı. Ve elbette en önemli nitelik eli gerçekten kalem tutuyordu. Sadece bir yazar yalnızca bir gazeteci olarak kalmadı; bir düşünür bir özgürlük savaşçısı bir siyaset ve hukuk adamı olarak da belirdi. 68'lerin açık alnı... Günlük yazı kişiyi ister istemez yenilemelere götürür. Uğur Mumcu yinelemeye en güzel işlevi kazandırdı: Düşünsel mine'leme... Okunaklı orta boy dev adam...'