"... Arka odalara asla kendisini ele vermeyen bir sarmalın ortasındaki kente kapıyorum kendimi. Dev çukurları toprak kazıcılarını gözleyeceğim her an gökyüzünden gri kavisler çizerek ilerleyen martılar geçecek. Vinç seslerinin çocuk seslerine karıştığı yerde usulca açılacak bir pencere çöpler birikecek insan gölgeleri geçecek alandan. Opera pastahanesinde buluşan iki dul kekremsi pastalarını konuşacaklar mevsimleri... Eski şarkıları... Bir çocuk yer kazıcılarla sohbet edecek tahta perdelerin arasından. Bazıları o çemberin çevresinden geçerek dağılacaklar kene surların dışına çıkacaklar.