"...Demir Özlü böyle bir düşselliğin içindedir bu kentte. Orada insan onuruna lâyık bir ferahlık içindedir bir yandan.(...) Fakat öte yandan özlemdinmezliğin burukluğunu yaşar. Bu burukluk şaşılası bir dirençle Stockholm Öyküleri'ne yansımıştır.(...) Öykülerde olay yok sanki: Yazarın Stockholm'deki başka kuzey kentlerindeki ve oraların çağrıştırdığı İstanbul'daki yaşamından görünümler var. Ama bu olaysızlık içinde yaşamın ayrıntı çizgileriyle çizilmiş olarak tümü var.(...) Bu betimlemenin aracı olan üslup yumuşaktır; düşlerin zaman zaman ılık zaman zaman da karabasanlı etkilerini yansıtır. Kendisiyle konuşurluk süreci oluşturan bir yapıdadır bu üslup: Karşısına 'kendi'ni alıp sizi düşsel-şiirsel etkilenmelere götürür.(...) Bütün bunlar bu öykülerde şiirli bir duygu gözlemciliğiyle saptanmıştır; derinliği ve hızı bir anda veren bir güçle anlatımlaştırılmıştır. Demir Özlü kuşkusuz doğa-yı-insanı-toplumu irdelemedeki şiirsel gerçekçiliğiyle zamanı -şimdi-geçmiş-gelecek- diye üç oyluma bölüp sonra onları anı-gerçek-düş üçlemesinden kurulu bir bileşime ulaştırmacılığı ile yepyeni bir yazardır."
Prof.BAHRİ SAVCI Kasım 1989