Baba İshak Destanı'nı çam ormanının doruklarında oksijen soluyan insanın coşkusunu buldum. Bir okuyucu olarak çok sevdim. Bir türkü tadı bırakıyor insanın belleğinde. Bu destan çekti götürdü beni kendi çağına. Dize dize okurken Baba İshak'la o günleri o 10. Yüzyıl ve sonrasının Anadolu kargaşasını birlikte yaşadım. Ülkede yönetimin güçsüzlüğü doğudan Moğol baskısı batıdan Haçlı kargaşası... Bu ortamda Yunuslar'ın yüreğini dağlayan gözyaşı kan ölüm. Sanki o günleri gördüm. O'nun gibi düşündüm. Günümüzle özdeşleştirdim o günün Anadolu'sunu. Kahramanlar ölmez. Onların ölümü ölümsüzleşmektir devrim yolunda. Kendilerinden sonra gelecek devrimcilere örnek ve önder olurlar.