'Yakub Cemil'i o gece kurşuna dizdiler. Kağıthane tepelerinde beş silah patladı... İri gövde sert gerdan direndi; sonra dizlerinin üzerine çöktü. Bir süre de öyle kaldı... Yaku Cemil usulca dilini çıkardı; her şeyi çocukça alaya alan bir erişkin usanmışlığıyla yıkıldı. İsteseydi biraz daha direnirdi güldü boş verdi... Gözleri hala açık ve uysaldı.' Yılmaz Karakoyunlu Üç Aliler Divanı'nda Atatürk'e yapılan suikastı Cumhuriyet'in şemsiyesi altında Cumhuriyetçiler ile İttihatçıların hesaplaşmasını ve yeni 'cumhuriyet' anlayışını dile getiriyor.