Bir ilk yapıt olmasına karşın Aşksız İlişkiler Beckett'in yazarlığında ve dünya yazınında küçümsenmeyecek bir yere sahiptir. Öykülerin kahramanı Belacqua Shuah modern yazında yabancılaşmayı uç noktalara taşıyacak olan Beckett karşı-kahramanlarının öncüsüdür; modern dünyanın anlamsız kaosuna teslim olmak istemeyen aklının dışında akıp giden günlük yaşam karşısında yalnızca bir izleyici hatta kimi kez bir isyankârdır. Dante'yi sevgiyle okuyup anlamaya çalışan (kahramanının ismini de İlahi Komedya'dan almıştır Beckett) bir şair ve Batı dilleri öğrencisi olan Belacqua Shuah içkiye çok düşkün sarsak ve pasaklıdır. Sürekli ağrıyan ayaklarıyla Dublin'in alaycılıkla betimlenen küçük burjuva ve entelektüelleriyle başı derttedir. Bedeni ve bedeninin ait olduğu dış dünyayla aklı arasındaki uçurumun farkındadır hep; kalbinin ait olduğu yerin bir akıl hastanesi olduğuna inanır inatla. Tıpkı tanıdığımız öteki Beckett kişilikleri gibi bir bisikleti bir kadınla birlikte olmaya yeğler; aşk ve sevgi ondan çok uzak kavramlardır; grotesk birlikteliklerdir kadınlarla yaşadıkları. Belki de içinde yitip gitmek istediği o karanlık dünyayı asla anlamayacakları onun acı dolu varoluş serüvenine hep kuşkuyla bakacakları için birlikte olduğu kadınlar ironik bir biçimde ölüp yaşamından çıkar. Öyküler Belacqua Shuah'ın öğrenciliğinden bir ameliyat sırasında narkoz sonucu ölümüne dek yaşamındaki kronolojik akışla uyum içindedir; aynı zamanda her biri bağımsız ve kendi içinde bir bütün olarak okunabilir. "Dante" ve "Istakoz" adlı çarpıcı açılış öyküsü ise Beckett'in tüm yazınında acı çekmekte olan karşı-kahramanların ilk ve sonsuz çığlığını duyurur adeta; çabuk bir ölüm diler Belacqua canlı canlı kaynatılan ıstakoz için: "Tanrı bizimledir. Değil ama."