Bize kendi 'hayat hikayesi'nden söz eden biriyle karşılaşınca şaşırmıyoruz. Herkesin bir hikayesi olduğu öylesine tanıdık ki bize şaşırmamız için bir neden yok. Üzerinde düşünmeye değer bulmadığımız bir kavram bu; ilgi çekici bile değil. Randall işte bu beylik eğretilemenin üzerine bir büyüteç tutarak oyunu bozuyor. Roman/hikaye karakterlerinin psikolojik tahlillere konu edilmesine alışığız; ama Randall bu alışkanlığı tersyüz edip 'gerçek karakterler'i edebiyatın 'kurmaca' dünyasına sokuyor.