'Ülke aydınlarının beyni yetmişli ve seksenli yıllar sonrası uzun yolda taş yemiş bir otomobil camına benzedi!' diyen kimdi acaba? Güliz'in bir yerlerden kulağına çalınmıştı bu laf ama kaynağını hatırlayamıyor bir türlü: 'Camın her bir parçası farklı görüntü farklı enstantane veriyor hiçbir bütünlük kalmadı!' diyen kim olabilir? Her kim ise o da mutlaka bunak büyükelçinin 'Kemalizmin yeni adı faşizm olacaktır' hikmetini araştırmasında kullanan dil bilir ve zeki bir araştırmacı türünden ya hapiste ya da sürgünde olacaktır; bunların ulu orta gezinmelerine izin vermez devlet!.. Bu kez iyi ki öyle diyemiyor Güliz; gelişkin beyinlere yönelik bu hınç bu kin daha ne kadar sürecek bu ülkede? Bütün bunları düşünebildiğine göre gerçekten de bir beyin sarsıntısı filan geçirmiş değil Güliz... Yüksek sesle babasının kendisi için yazdığı ve bestelenen şarkıyı söylemeye başladı... Sebep sensin gönülde ihtilale! Gönülde İhtilal! İlk kez duymuyor ama sürekli tekrarlamak isteğinde gönülde ihtilal gönülde ihtilal!..