Şiirlerinde 'düş'e çok büyük bir yer ayırır Celan. Ayrıca insanı ve doğayı bir yaşam bütünü olarak algılar. Bu yüzden deniz ağ balık yelken kum çiçek kar buz taş bulut akşam gece ağaç (özellikle kavak) yağmur vb. Sözcüklerle oynar ve bunlarla da doğadaki canlıyı ve cansızı gözler önüne serer. Sözgelimi bir taş tıpkı bir buz ya da kum tanesi gibi anorganik yapıya sahip bir nesnedir:insanın karşılaştığı birlikte yaşadığı cansız ve sert bir nesne. İnsan alnı da aynı sertliği yansıtır. Ağaç kavak ağacı damarlarında yaşamın gürül gürül aktığı bir doğa parçasıdır. Sevilen kadın ise Celan'ın şiirinde saç sözcüğü ile somutluk kazanır. Saçların yumuşaklığı ve rengi belirli duygulara yol açar. Beyaz ya da kül rengi saç ölüme yaklaşan birini simgeler. Deniz simgesi ise yaşam ile hiçlik arasındaki çizgiyi dile getirir. Celan'ın şiirini sadece okumak yetmez onları işitmek bir zorunluluktur. Çünkü ritm genel bir değerlendirmeyle onun tüm özelliklerine hizmet eder. Sözcük kalabalığı yoktur. Her sözün anlamı büyük önem taşır.