'Kedinin fare tazının tavşanla oynadığı bilinir bir şeydi. Ama insanın insanla bu denli alaycı aşağılayıcı oynadığı olur şey değildi. İşkence yapmak aşağılamak için her olanağı değerlendiren gardiyanlar bir gün havalandırma yerinde dolaşan şaşkın bir farenin yakalanması buyruğunu verdiler. Fare anında yakalandı. O koşullarda o buyrukla o farenin yakalanmaması olası değildi. Tersi bir durumun bedeli çok ama çok ağır ödetilirdi koğuşa. İkinci buyruğunu ekledi hemen. 'Bu fare bu koğuşta beslenecek. Eğer ölürse...' Gerisini demesine gerek yoktu. Gök gürültülü kara bulutlar yağmur demekti. Bu buyruk da günlerce aç susuz bırakılacağımızın belirtisiydi. Ayrıca küfür dayak fuarının açılacağının da bir duyurusuydu.'