'Bu hikayeleri anlatan Mamula'm okuma yazma bilmiyordu yoksa kendi yazardı. Hafızası yorulmak bilmiyordu ve tamdı. Bütün hikayeciler gibi hikayelerini bir öğretiyi canlandırmak başkalarına ve hayata olan sorumluluğunu bilinçli kılmak dinleyicilerini hassasiyet duydukları belirli prensipler konusunda güçlendirmek inançlarını derinleştirmek için kullanıyordu... Bu hikaye masal ve rivayetlerin çoğu halkımızca tanınır. Ama her anlatanın şivesine ve kişisel tarzına göre yeni bir kılığa bürünür... Ağızdan dökülen sözcükler canlı tınılı ve mimiklerle aydınlatıcı bir güç kazanır. Mimikler çoğu kez sözcükleri gereksiz kılar... Bu masallarda hiçbir aldatmacaya yer vermeden sade insanın bütün ruhu samimiyet dolu resmi aksediyor.' (Maria Amariotu)