Mariano Otero'nun 'bizim toplumumuzun (bağımlı da olsa) benzersiz bir karakteri olduğu' yargısına katılarak ve bir 'dil hatasının hatalı bir poitika' doğurmasıyla sonuçlanacak mekanik ve edebi bir çeviriden de kaçınarak 'yabancı endüstri ve ticaretin elinde yalnızca edilgen -ki ben etken demeyi yeğlerim- bir araçtan başka bir şey olmayan ve dolayısıyla 'çıkarları onunla özdeş' olan sınıfı Lümpen Burjuvazi olarak niteleyebilhiriz. Bu sınıfın üyelerinin bizi bundan dolayı aslında yabancı ticaretin sağladığı sefil bir geri kalmışlık durumunda (ya da daha iyisi sürecinde) tutmakta büyük çıkarları vardır. Bu durumu Lümpen Gelişme olarak nitelendirebiliriz.