Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından dünya jeopolitiğinde meydana gelen köklü değişimlerle birlikte Türkiye'de çevresinde yaşanan değişimlerden derin bir şekilde etkilenmiştir. Yüzyılın başlangıcından bu yana ilk kez Türki bir dünyanın ortaya çıkması Türkiye açısından Balkanlar'dan Kafkasya'ya Orta Asya ve Batı Çin'e kadan uzanan yeni bir dış politika potansiyeli oluşturmuştur.
Bu Jeopolitik fırsatlar bir zamanlar içine kapalı Avrupa merkezli bir NATO üyesi olan Türkiye'nin karakterini köklü biçimde değiştirmiştir. Aynı zamanda son yılda geçirdiği iç dönüşüm serbest piyasa demokratik yönetim ve laik yapısının gelişmesi nedeniyle Türkiye'yi Ornta Doğu kalkınması acısından cazip bir model haline getirmiştir.
Bu kitap dış politika seçeneklerini değerlendirmek ve bu seçeneklerin Orta Doğu Orta Asya Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri açısından önemini yorumlamak suretiyle yeni Türkiye'nin karakterini açıklığa kavuşturmaktadır.