Mide yoluyla felsefeye nüfuz etmek mümkün mü?
Michel Onfray okuru alternatif bir felsefe yolculuğuna çıkarıyor bu kitabında. Gelmiş geçmiş en ünlü felsefecilerin düşüncelerini sevdikleri yemekler üzerinden okuyor. Kant Nietzsche Marinetti ve Sade hangi yemekleri severlerdi ve bu yemekler onları nasıl etkiledi? Çiğ ahtapot yemeyi sevmese Diogenes uygarlığa düşman olur muydu? Rousseau sürekli süt ürünleri yemek zorunda olmasa azla yetinmeye bunca methiye düzer miydi? Kâbuslarında devamlı yengeçler gören Sartre hayat boyu kabuklulardan tiksinmesinin bedelini ödemedi mi?
Onfray kışkırtıcı eğlenceli sorular soruyor Filozofların Karnı'nda: Acaba zihnimiz kadar midemiz de düşünür mü? Tarihimizi özellikle düşünce tarihimizi hakkını yediğimiz midemizle bir kez daha düşünmek yararlı olmaz mı?
Filozofların Karnı felsefeyle ilgilenen okurlar için bambaşka bir tat; felsefeden korkanlar içinse lezzetli bir başlangıç. Belki de Marx'ın önermesi doğrulanıyor böylece: İnsan ne yerse odur!