Bu kitapta birbirleriyle örülü kültürler arasında kendisini Doğu'dan Batı'ya fantastik bir yolculuğun içinde bulan Fujiwara'nın Japon ve Çin Moğol topraklarında yaşadığı maceraları; dönemin acımasız kuralları ve ihanetlerine karşılık bir yerlerde sizi bekleyen aşkı bulacaksınız.
"Anladım ki bir insanın bir kahramanı olur diğerleri ötekilerin hepsi bu kahraman için çalışan zavallılardır" diyen geyşayla karşılaşacak Şaman'ın omuzundaki kartalın gözleriyle göreceksiniz.
Adını aldığı 13. yüzyıl halk kahramanı Fujiwara'yla ilgili son romanı için hazırlık yaparken bir yaratık kurgusu içinde kıvranan romanlarını oluşturma aşamasını tiyatral şova dönüştüren tüm olup bitenleri kayıt altına alırken ressam arkadaşı Hakata'nın çizdiği eskizlerden diyaloglar sağan ve sis perdelerini aralayan Fujiwara artık bir başkasına dönüşmek ne kadar süreceğini kendisinin bile kestiremeyeceği tarihi yolculuğu başlatmak üzeredir. Alnında biriken ter tanecikleri artmaya başladığında zaman tünelinden geçercesine geçip gider yüzyıllar öncesine...
"Balıkçı kasabası iyice teslim olduğunda yağmura evlerinden çıkmaya kimseler cesaret edemediğinde tahminlerinde yanılan balıkçılar panik halinde kıyıya dönmek için çabalarken halk kahramanı Fujiwara Şogun'un ordusu önünde pirinç tarlaları arasından on iki adamıyla birlikte at sürer tepelere doğru..."
Bahaettin Kabahasanoğlu şiirsel ve akıcı üslubuyla bizi yüzyıllar öncesine bir başka iklime sürüklüyor.