Son dönemde tahta çıkan padişahlar yıkılışa doğru sürüklenen Osmanlı Devleti'ni kurtarmak için çok çabaladılar. Osmanlı'nın yeniden sağlığına kavuşacağına ayağa kalkacağına ve dünya siyasetinde güçlü hale geleceğine inanıyorlardı. Özellikle Sultan II. Abdülhamid Osmanlı'yı düzlüğe çıkartmak ve eski saygınlığını kazandırmak için çok uğraştı. O yüzden ona Osmanlı'nın son büyük hükümdarı ve kurtarıcısı dendi. Sultan Abdülhamid gibi Sultan Vahdeddin de devletini vatanını ve milletini büyük felaketten kurtarmak için Anadolu'da bağımsızlık mücadelesi başlattı. Milletimiz padişahın açtığı yoldan gitti birlik ve dayanışma içerisinde düşmanlarla savaştı ve güzel yurdumuzu işgalden kurtardı. Bağımsızlığını yeniden kazanmayı başardı. 1 Kasım 1922'de TBMM'de alınan kararla padişahlık idaresine yani Osmanlı Devleti'nin siyasî ve hukukî varlığına son verildi. Böylece tarihimizde parlak bir sayfa kapanmış oldu. Bundan sonra devletimiz Türkiye Cumhuriyeti olarak varlığına devam edecekti. Serinin bu son kitabında dünyanın en uzun ömürlü devletinin acı veren hüzünlü yıkılışı anlatılıyor.