"Başlangıçta kendi içinde ve kendisinin sebep olduğu bir sorun olarak Filistin hakkında yazdım...
Sonraları Filistin'i insanlığın bir simgesi olarak görmeye başladım...
Filistinlilerin acılarını betimlerken onları dünyanın dört bir yanındaki acıların bir sembolü olarak sunuyorum."
G. Kanafani
Filistin'in Çocukları'ndaki hikâyelerin çoğu birçok Filistinlinin kendi evlerinden yurtlarından sokaklarından koparıldıkları 1948 yılını eksen olarak almaktadır. Hikâyelerin hepsinde bir çift göz olup etrafını inceleyen sorgulayan geleceğe bakan bir çocuk vardır. Kanafani'nin tarihsel durumu ve politik koşulları anlamadaki keskinliği hikâyelerindeki bu çocukların gündelik insani gerçeklikleri kavrayışlarındaki yalınlıkla birleşmiştir. Arap edebiyatında kısa roman olarak anılan "Hayfa'ya Dönüş" ise 1948 ile 1967'yi anılarla gerçekliği Filistinlilerin utancıyla onurunu her lokmalarında hissettikleri kayıplarının acısını ve geleceğe dair umutlarını Polonya'daki Nazi dehşetinden kaçan Yahudi bir anneyle Hayfa'daki Haganah teröründen kaçan Arap bir annenin ızdırabını ustaca iç içe geçirir.