15. yüzyılda yaşamış unutulmuş bir esrar yumağıymış Firdevsî-ITavîl. Arzın ve semanın dilini çözmüş havas ilminin tiryakların ve tılsımların sahibiymiş efsanevi Davetnome'n'm müellifi... Adem'in yüzüne ayna tutmuş ağzına kadar doldurduğu heybesini aşkın deryasına gözünü kırpmadan boşaltabilen bir ibretlikmiş... Adem ise gündelik hayatla ilişkisini kesmiş konar göçer bir kapalı kutuymuş. Hüma suretinde aşka düşmüş Firdevsi'nin Davernömesi'nden esinlenerek kaybolduğu yollarda kendini hiçliğe savurmuş. Otacı Çember Hanım'dan şifa Firdevsi'den aman dilemiş. Adem'in gerçeklik algısının yittiği yerde hikâyesi can yakan göçebenin Firdevsi'nin yolculuğu başlamış. Uçsuz bucaksız kavurucu çöllerden Kaf Dağı'nın gölgesindeki dondurucu Hatai ülkesine uzanan yolda havas ilminin inceliklerini Yada'nın aşkıyla örmüş. Koza gerçekle rüyanın iç içe geçtiği sınırların kaybolduğu bir dünyada Yada Hüma Firdevsi ve Adem'in hayatlarını birbirine bağlayan düğümleri anlatan bir hayal/roman. Bir çözülüp bir bağlanırken ipler semaya fısıldanan sırlı sözler Koza'y\a kayda geçiriliyor. Genç romancı Hatice Kesgin'den masalsı bir rüya anlatı.