Arka planda Sahra Çölü'nün neredeyse tüm kuzeyini kapladığı Afrika kıtası ve bulutlar. Ön planda turkuaz renkli bir deniz. Alışık olduğumuzdan öte kırmızı dalgalar. Havayla tozla bir ilgisi de pek yok gibi. Öyle ya; çöllerden kalkan tozların bulut ve güneşle daha uygun bir tasarım olabilirdi?
Ama işte kitabın sayfalarına daldıkça tabiat ananın nasıl bir harika düzen kurduğunu öylesine zannettiğimiz olayların nasıl akılcı bir kurgu içinde süregeldiğini hayretle göreceksiniz. Havada duran suyun yani bulutun içerisine bir parça toprak atınca başka bir deyişle "suyu topraklayınca" ardı arkası kesilmeyen ve yerkürenin herhangi bir yerinde her zaman olan bir dizi reaksiyonun tabiatı ve yaşamımızı nasılda şekillendirdiğini göreceksiniz.
Varsaydığımız veya bize öyle öğretildiği için kabullendiğimiz olguların arkasındaki gerçekleri göreceksiniz. Emin olun ki kitabı tekrar tekrar okuyacaksınız. Her gördüğünüz olayın arkasındaki gerçeği satırlarda arayacak nedenini okudukça anlayacaksınız. Tabiatın nasıl çalıştığını anlamak insanoğluna ona hükmetmenin yolunu da açacak. Eminim ki şimdiden; "Hadi canım sende" diyeceksiniz. Ama kitabı bitirince... Bundan sonraki ilk gökgürültülü yağmurda bulutların da gülmeye hakkı olduğuna siz de hak vereceksiniz...
Ve emin olun ki bundan sonra başınızı kaldırıp bulutlara baktığınızda çok ama çok farklı şeyler düşüneceksiniz...